SALLA BAŞINI, AL MAAŞINI

Ey inleyen zavallı; bulmuşsun kırk yaşını,
Kazanmak istiyorsan bu hayat savaşını,
Yemelisin hakikat denen zehir taşını!
Ne derlerse hıı deyip hemen salla başını,
Gerdan kır belini bük, her ay al maaşını.
 
Tatar ağası gibi öyle dolaşma yaya
El oğluna baksana,ne ar kalmış ne haya!  
Sen de bulup bir dayı hemen arkanı daya!
O ne derse hıı deyip hemen salla başını  
Gerdan kır belini bük, her ay al maaşını
 
Kör kadıya şehla de, incitme düztabanı
Düşküne ver nasihat, kodamana arkanı! 
Zengin ol sen de aşır her dağdan arabanı,
Tekerine taş korlar sallamazsan başını,
Dilini tut uslu dur, her ay al maaşını
 
Bir kalantor görünce yerlere kadar eğil
El pençe ol,divan dur, bu şerefsizlik değil! 
Uşaklığı meziyet, riyayı fazilet bil
Kim ne derse hıı deyip hemen salla başını, 
Gerdan kır belini bük, her ay al maaşını
 
Şeflerle iyi geçin, amirle bul arayı
Azıcık sen de öğren dalgayı dubarayı
Bırakıver kanasın vicdan denen yarayı!
Ne derlerse hıı deyip hemen salla başını,
Gerdan kır belini bük, her ay al maaşını!
 
Köpeklerle boğuşma, tepişme hiç katırla !
Hamamda kavga olmaz sütü bozuk natırla! 
Kulağına küpe yap, bu sözümü hatırla: 
Kim ne derse hıı deyip hemen salla başını
Gerdan kır belini bük, her ay al maaşını.
 
Diyorlar ki taç bile baş eğilmezse konmaz, 
Önünde eğilirsen kılıç bile dokunmaz.
Dik durdukça bir başa devlet kuşu da konmaz,
Bu dünyada kaide sallamaktır başını
Eğil bükül gerdan kır, her ay al maaşını.
 
Bir güvercin eder mi atmacalarla yarış?
Öğrenmedin dünyayı gezdin de karış karış 
Gel vazgeç bu sevdadan,haydi kervana karış
Ne derlerse hıı deyip hemen salla başını 
Sürüden ayrılma ki versinler maaşını.
 
Artırmaya konmuştur terfiler maliyede,
Bu usulle yapılır nakiller saniyede
Söylesen de faydasız Vali-yi Aliye de;
En iyisi hıı deyip hemen salla başını  
Uslu dur dilini tut, her ay al maaşını
 
İrtikapla irtişa sanma ki güç bir iştir, 
İlmini bilen için ismi alış veriştir
Usulünü öğren de bu nimetten veriştir!
Her lokmada hıı deyip hemen salla başını
Uslu dur dilini tut, her ay al maaşını
 
Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler…
Vatandaş soyulurken aldırmıyor öküzler!
 Hayadan eser yoktur nafile bütün sözler,
Beyhude inat etme hemen salla başını,
Dilini tut, uslu dur, zıkkımlan maaşını.
Namdar Rahmi KARATAY



SESSİZ GEMİ

Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. 

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. 

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, 

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. 

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. 

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden. 

Yahya Kemal 


İSTİKBAL MARŞI
Bakma, dönmez şafak vakti yurttan kaçan o  alçak!
Dönmeyip Amerika'da, arlanmaksızın yaşayacak!.
O benim milletimin hırsızıdır, yurdu  soyacak,
Hortumladıkları benimdir, milletimindir ancak!

Çalma, kurban olayım hepsini ey hırslı  çakal!
Gariban halkıma da bir pul bırakacak kadar al!
Olmaz sana götürdüğün paralar sonra helal,
Hakkını vermezsen burdaki ortaklarının behemehal!

Ben ezelden beri aç yaşadım,aç  yaşarım!
Hangi hükümet beni kurtaracakmış,şaşarım!
Kurumuş musluk gibiyim, ne akar ne taşarım!
Yırtsam da bir tarafımı, hiç görülmez  başarım! 

Mali krizler, yoluna örmüşse çelikten bir  duvar,
Benim .ceğiz, .cağız diyen bir hükümetim  var!
Bağırsın korkma, nasıl işimize burnunu  sokar?
'Avrupa Birliği' denen tekdişi kalmış  canavar!

Arkadaş, Meclis'e namusuyla çalışanları uğratma  sakın!
İşe aldıracakların, olsun hep sana  yakın!
Gelecektir, cezanı vereceği günler Hakkın,
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın! 

Yaktığın yerleri 'orman' diyerek geçme,  tanı!
Çalışanı işten at, doldur kadroya yatanı!
Gözleri açık yatır seni kurtaran  atanı,
Satılmadik o kaldı, durma satıver şu  vatanı!

Sermaye mutlu olsun, olsa da çevre  feda!
Semizlettin Apo'yu, mezarında dönsün Şüheda!
Uydurma kanunlarla Meclis'ten getirin seda!
On bin Yıllık tarihe, yurdum ederken veda!

Cümlenizin bu yurdu yok etmek mi  emeli?
Yediginiz herzelere başka ne demeli!
Oyuverin altını iyice sallansın temeli,
Yurdumun ki, sonunda vatandaş  kükremeli!

O zaman durur belki gözümden akan yaşım,
O zaman doğrulur belim, yukarı kalkar  başım,
O zaman boşa gitmez yıllarsüren uğraşım!
HESABINI VERİP TE GİTTİĞİNİZ GÜN KARDAŞIM,

Dalgalanın dolar gibi sizde şimdi ey  suçlular!
Olsun artık soyguncuya vurulacak bir  yular,
Ebediyen, öyle yok hesapsız bir  iktidar!
Hakkıdır 'garip yaşamış vatandaş'ın da  gülmek,
Hakkıdır ezilmiş milletimin, aydınlık bir  İstikbal!

CEM YILMAZ

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol